Peripartum Kardiyomiyopati Tedavisinde ECMO’nun Yeri
Gülay Aşık Eren, Şükran Merve Uvaçi̇n, Özlem Aci̇cbe, Murat Doğan, Elif Marangoz, Döndü Genç Moralar
Bakırköy Doktor Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Anestezi ve Reanimasyon Kliniği, İstanbul
GİRİŞ: Peripartum kardiyomiyopati (PPKMP), gebeliğin son ayında veya postpartum erken dönemde kalp yetersizliği semptomları ve sol ventrikül fonksiyon bozukluğu ile seyreden, ciddi komplikasyonlarla sonuçlanabilen klinik tablodur. Bu olgu sunumunda 35 haftalık gebe hastada PPKMP’nin tanımlanması ve izlenen tedavi protokollerinin tartışılması amaçlanmıştır. OLGU: Yirmialtı yaşında 35. gebelik haftasında olan hasta acil servise nefes darlığı, öksürük, ortopne ve alt ekstremitede ödem şikayetleriyle başvurdu. Hipotansif ve taşikardik hastanın ekokardiyografik değerlendirilmesinde, global hipokinezi tespit edildi, ejeksiyon fraksiyonu %35 olarak değerlendirildi. Hasta yoğun bakım ünitesine (YBÜ) interne edildi. Fetal bradikardi nedeniyle acil sezaryen operasyonuna alınmak istenen hasta entübe edildi. Kardiyak arrest gelişmesi üzerine 10 dakika kardiyopulmoner ressüsitasyon yapılan ve yanıt alınan hasta sezaryen operasyonuna alındı. Fetus exitus letalis kabul edildi. Hasta pH:6.9, pCO2:41, BE:-22, Laktat:7.4 olan AKG değerleri ile YBÜ’e alındı. Postoperatif kardiyak değerlendirmesinde sağ kalp boşlukları, pulmoner arteri dilate izlenen hastaya pulmoner emboli ön tanısı ile BT anjiografi çekildi, tromboz saptanmaması üzerine kardiyoloji tarafından “peripartum kardiyomyopati “ tanısı konuldu. Sıvı resüsitasyonu yapılan, metabolik asidozunda kısmen düzelme sağlanan ve noradrenalin, dopamin, dobutamin, adrenalin, terlipressin infüzyonları ile hipotansif seyreden hasta kardiyojenik şok olarak değerlendirildi. Sistolik arter basıncı 90 mmHg’nin, kardiyak indeksi (Kİ) 2lt/dak/m2 ‘nin altında olması ve laktik asidozun devam etmesi nedeniyle venoarteriyel ekstrakorporal membran oksijenizasyonu (VA-ECMO) başlatılması kararı alındı. Sağ femoral vene 23fr sol femoral artere 21fr kateter ile kanülasyon yapıldı. INR: 4 ve aPTT:84 olması nedeniyle heparinizasyon yapılmadı. Takiplerinde idrar çıkışı gözlenmeyen ve pozitif sıvı dengesinde olan hastaya ECMO devresi üzerinden continue venövenöz hemodiafiltrasyon başlandı. Üçüncü günde Kİ yükselmesi ve sol bacak perfüzyonunun tehlikeye girmesi üzerine ECMO sonlandırıldı. Yirmiüç gün YBÜ’de takip ve tedavi edilen hasta vital bulguları stabil halde dahiliye servisine, sonra şifa ile evine gönderildi. TARTIŞMA: Gebelikte hipotansiyon, taşikardi, taşipne sıkça görülmektedir. Bu bulgular dikkate alınmalı, takip edilmeli, PPKMP tanısı akılda bulundurulmalıdır. Hemodinamik monitorizasyon ve medikal tedavinin yanında VA-ECMO’nun tedavideki rolü unutulmamalıdır.
|