İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2016

P-041

Guillain Barre Sendromu Sonrası Gelişen Süperior Mezenterik Arter Sendromlu hastada sugammadeks kullanımı

Ayşe Hızal1, Bünyamin Kır1, Gübin Töre Altun2, Pelin Çorman Dinçer1, Mustafa Kemal Arslantaş2, Tümay Umuroğlu1

1Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı
2TCSB Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Pendik Eğitim Araştırma Hastanesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği


Giriş/ Amaç Guillain Barre Sendromu (GBS) progresif, asendan, simetrik güçsüzlük ve arefleksi ile seyreden akut demiyelizan bir polinöropati olup vakaların %50-70'inde gastroenterit, solunum yolu enfeksiyonu veya aşılamadan sonra gelişir. Süperior mezenterik arter sendromu (SMAS) ise gastrointestinal sistemin nadir hastalığı olup yağ dokusu kaybı sonucu aortomezenterik açının daralması ve buna bağlı mezenterik arterin duodenum 3.kısma basısı ile oluşan obstrüktif bir durumdur. Bu olguda anestezi yönetimi açısından yüksek risk içeren her iki durumun birlikteliğinde uygun anestezik yaklaşım ve nondepolarizan kas gevşeticinin etkisini geri çevirmede sugammadeksin kullanımına değinmeyi amaçladık. Olgu Sunumu 26 yaşında erkek hastaya gastroenterit sonrası GBS tanısı konularak IVIG tedavisi başlanmıştı. 2 ayda 20 kg kaybeden, vücut kitle indeksi 16 kg/m2olan ve ileus bulguları olan hasta SMAS düşünülerek acil ameliyata alındı. Obstrüksiyona bağlı pulmoner aspirasyon riski nedeniyle hızlı seri indüksiyon ile (kas gevşetici olarak 1 mg/kg roküronyum bromid uygulanarak) krikoid bası yapılarak sorunsuz orotrakeal entübe edildi ve VCV modda mekanik ventilatör desteğine alındı. Peroperatif solunumsal ve hemodinamik olarak stabil seyreden hasta cerrahi bitiminde 4 mg/kg sugammadeks eşliğinde ekstübe edildi. Hasta, postoperatif dönemde genel cerrahi servisine gönderildi. Tartışma Guillain Barre Sendromunda otonomik disfonksiyon, solunum kasları ve bulber tutuluma bağlı hemodinamik instabilite, artmış mekanik ventilasyon ihtiyacı, yetersiz beslenme ve aspirasyon riski mevcuttur. Bu hastalarda hem nondepolarizan kas gevşetici duyarlılığı artmıştır hem de hiperkalemi riski nedeniyle depolarizan kas gevşetici uygulanması da kontrendikedir. SMAS’de ise gastrointestinal obstrüksiyondan dolayı anestezi indüksiyonu sırasında yüksek aspirasyon riski mevcuttur. Her iki durumun birlikteliğinde hemodinamik instabiliteden ve aspirasyondan kaçınılmalı, postoperatif artmış mekanik ventilasyon ihtiyacı da göz önünde bulundurulmalıdır. GBS hastalarında sugammadeks kullanımı nondepolarizan kas gevşeticiler ile oluşan bloğun geri döndürülmesinde tam antagonizma sağladığı için duyarlılık artışına bağlı oluşan rezidüel bloğa bağlı olası postoperatif komplikasyonların önüne geçebilir.