Kalıcı Hemodiyaliz Kateteri Yerleştirilememe Nedeni: Subklavian Ven Darlığı
Esef Bolat, Ümit Karatepe, Ahmet Aksu, Ayşe Belin Özer
Fırat Üniversitesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon AD, Elazığ
Giriş/AMAÇ: Kalıcı hemodiyaliz kateterleri (KHK) kronik böbrek yetmezliği nedeniyle sürekli hemodiyaliz tedavisi gereken hastalar için hayati öneme sahiptir. Ancak venöz ponksiyonun yapılamaması, hematom oluşması, atrezi ya da darlık gibi anatomik sebeplerle KHK yerleştirilmesi bazı hastalarda mümkün olmamaktadır. Sağ subklavian vende varolan darlık nedeni ile KHK yerleştirilemeyen olguyu sunmayı amaçladık. OLGU: Prostat kanseri nedeniyle takip edilen 73 yaşındaki erkek hastada düzenli aralıklarla hemodiyaliz ihtiyacı doğuran kronik böbrek yetmezliği gelişmesi üzerine tarafımızdan kalıcı hemodiyaliz kateteri yerleştirilmesi istendi. Girişim öncesi değerlendirmede, hastada subklavian bölgenin anatomik yapısının ve kanama-pıhtılaşma profilinin normal olduğu tespit edildi. Altı saatlik açlık süresinden sonra ameliyathaneye alınan hasta standart yöntemlerle monitorize edildi. Girişim bölgesi (sağ subklavian alan) standart asepsi ve antisepsi kurallarına uyularak temizlendi ve örtüldü. Girişim alanının anestezisi %1’lik lidokainin subkutan infiltre edilmesi ile sağlandı. Sağ subklavian ven ponksiyonu sorunsuz olarak yapıldı fakat kılavuz tel ilerletilemedi. Bu nedenle ponksiyon subklavian venin farklı bölümlerinden 3 kez denendi ve her denemede ponksiyonda başarılı olunurken kılavuz tel ilerletilemedi. C-kollu skopi ile kılavuz telin yönü değerlendirildiğinde, subklavian venin içerisinde telin yaklaşık 10 cm ilerlediği, daha sonra kıvrılarak geri döndüğü gözlendi. Üç başarısız denemeden sonra bu bölgeden girişimin yapılmasından vazgeçildi ve sağ femoral venden geçici kateter takılarak işleme son verildi. Başarısızlık sebebinin anatomik olabileceği düşünülerek; araştırılması için hastanın Radyoloji Anabilim Dalı’na yönlendirilmesi önerildi. Kontrast madde verilerek çekilen bilgisayarlı tomografide sağ subklavian ven ile innominate ven birleşim yerinde konjenital bir darlığın olduğu belirtildi. Bunun üzerine hastaya kalıcı femoral ven kateteri yerleştirildi. Tartışma/SONUÇ: Kalıcı hemodiyaliz kateteri endikasyonları arterio-venöz fistül oluşturma şansının kalmaması veya kontrendike olmasıdır. Son dönem böbrek yetmezliği olgularında subklavian ven darlıkları sık görülmektedir. Bunun sebebi bu olgulara hemodiyaliz için sık olarak geçici venöz kateter yerleştirilmesidir. Bizim olgumuzda ise daha önce yerleştirilmiş kateter veya aynı taraftan açılmış arterio-venöz fistül bulunmamaktaydı. Kateter yerleştirememe durumunda santral venöz darlık olabileceği akla getirilmelidir.
|