Spinal musküler atrofili hastada anestezi yönetimi
Erhan Özyurt, Başak Özdemir, Arzu Karaveli, Kerem İnanoğlu, Sadık Özmen
Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi, Anesteziyoloji ve reanimasyon Ana Bilim Dalı, Antalya
Giriş/amaç Spinal musküler atrofi (SMA) otozomal resesif geçişli, spinal kordun ön boynuz hücrelerinin ilerleyici dejenerasyonu sonucu oluşan kronik bir nöromusküler hastalıktır. Dört tipi bulunmaktadır. Bilateral üreter taşı nedeniyle opere edilecek SMA’lı hastanın anestezi yönetimini tartışmayı amaçladık. Olgu sunumu Tip 2 SMA tanısı bulunan 20 yaşında kadın hasta bilateral üreter taşı operasyonu geçirmek üzere hastanemize yatırılmış. Preoperatif yapılan nörolojik değerlendirmede, üst ekstremite kas kuvveti 4/5, alt ekstremite ise plejik olarak tespit edildi. Ayrıca hastada skolyoz ve yutma güçlüğü mevcuttu. Anestezik değerlendirmede başka anormallik saptanmadı. Operasyon odasında vital bulguları normal sınırlarda olan hastaya oturur pozisyonda, L4-5 aralığından, atravmatik 27 G iğne ile tek seferde 12 mg hiperbarik bupivakain ile spinal blok uygulandı. Yeterli anestezi düzeyi oluşan hastanın operasyon süresi boyunca hemodinamisi stabil seyretti. Postoperatif herhangi bir komplikasyon ile karşılaşılmadan hasta taburcu olmuştur. Tartışma/sonuç SMA’lı hastaların solunum kaslarında zayıflık ve omurga deformitelerine bağlı restriktif akciğer hastalığı mevcuttur. Laringeal kaslardaki zayıflığa bağlı yutma güçlüğü ve orofaringeal aspirasyon riski artmıştır. Akciğer rezervlerinin azalması ve sekresyonların temizlenememesi postoperatif dönemde pnömoniye yol açabilmektedir. Ayrıca servikal omurga değişiklikleri endotrakeal entübasyonda zorluk yaratabilir. SMA’lı hastalarda nondepolarizan kas gevşeticilere aşırı duyarlılık vardır. Bu durum kas gevşeticilerin etki süresinin uzamasına neden olur. Bu sorunlardan kaçınmak için hastamızda ileri derece skolyoz bulunmasına rağmen spinal anestezi uyguladık ve herhangi bir olumsuz durum ile karşılaşmadık. SMA’lı hastalarda, kontrendikasyon yok ise, rejyonel anestezi veya total intravenöz anestezi tercih edilmesi gerektiği kanısındayız.
|