Türkiye’de Genel Anestezi (GA) Altında Elektif Cerrahi Uygulanacak Hastalarda Perioperatif Hipotermi İnsidansına İlişkin Ulusal Epidemiyoloji Araştırması
Selcan Bayraktar
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı, Bursa
GİRİŞ: Hipotermi, hastaların yaklaşık yarısında görülmekle birlikte özellikle yüksek risk faktörlerine sahip hastalarda; kardiyak, enfeksiyon komplikasyonlarında ve hemorajide artışa sebep olur. Ayrıca, hipotermi; anestezi sonrası yoğun bakım ünitesinde kalış süresinin uzaması, maliyetin artması, hastaların termal konforunda azalma ve dolayısıyla hastaların memnuniyet derecesinin etkilenmesi gibi sonuçlarla karşımıza çıkabilir. AMAÇ: 49 merkezde GA altında elektif operasyonlarda perioperatif sürede hipotermi insidans oranına ilişkin epidemiyoloji araştırması, böylece, perioperatif süre boyunca hastanın vücut sıcaklığı yönetiminin iyileştirilmesi, normoterminin korunması için operasyonlar sırasında hastalara aktif ısıtma yöntemlerinin uygulaması, hipotermi ve komplikasyonlarından korunmak amaçlanmıştır. MATERYAL/METOD: UÜTF klinik araştırmalar etik kurulunun (13.10.2015, karar no:2015-18/33) izni ile ve “clinical trials.gov” kaydı sonrası(NCT 02736630) 18yaş üzeri, ASA skoru I-IV, GA veya GA ile kombine rejyonal anestezi altında elektif cerrahi geçirecek, cerrahi süresi 60 dakikadan uzun ve onam alınan hastalar çalışmaya dahil edildi. Hastalara, cerrahiye ve anesteziye ait risk faktörleri kayıt edildi. Hastaların, preoperatif, peroperatif 30ar dakika aralıklarla ve derlenme odasına giriş-çıkış timpanik vücut ısıları kayıt altına alındı. >36°C hipotermi olarak kabul edildi. BULGULAR: 49 merkezden 3477 hastada, perioperatif hipotermi insidansı %79.9 olarak saptandı. İntraoperatif hipotermi %76.2 saptanırken, hastaların %60’ına ısıtma yöntemi uygulanmadığı görüldü. 65 yaş üzerinde olmak(p=0.000), ASA’nın yüksek olması(p=0.000), anestezi süresinin(p=0.000), operasyon süresinin(p=0.000), bekleme odasında kalış süresinin uzun olması(p=0.028), anestezi öncesi vücut sıcaklığının(p=0.000), bekleme odası(p=0.008), derlenme odası giriş(p=0.000) ve çıkış(p=0.000) vücut sıcaklıklarının >36°C olması, toplam verilen intravenöz sıvı miktarının yüksek olması(p=0.000), toplam diürez miktarının yüksek olması(p=0.007), irrigasyon sıvısı kullanımı(p=0.000), cerrahinin 2 saatten uzun sürmesi(p=0.000), operasyonun büyüklüğü(p=0.000), operasyonun endoskopik ya da nonendoskopik olması(p=0.029), anestezinin genel ya da genel+rejyonal olması(p=0.000), derlenme odasında(p=0.047) ve intraoperatif vücut sıcaklığı koruyucu yöntemlerin uygulanmaması(p=0.007), yüksek akım anestezi uygulamaları(p=0.000), sıvı(p=0.000) ya da kan ısıtıcı(p=0.009) kulllanılmaması hipotermi için risk faktörü olarak bulundu. SONUÇ: Bu çalışma ile Türkiye’de yüksek hipotermi insidansı ve ilgili komplikasyonların önlenmesi amacıyla GA altında opere olacak hastalarda risk faktörleri tanımlanmıştır. Ayrıca operasyon esnasında hastaların aktif olarak ısıtılma oranı düşük bulunmuştur. Bu sebeple Türkiye’de perioperatif vücut sıcaklığı yönetimiyle ilgili oluşturulan kılavuz mevcut sağlık hizmetleri durumunun özelliklerine göre geliştirmelidir.
|