İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2017

P-070

Metilprednizolon Uygulamasının Nöromüsküler Blokajın Sugammadeks İle Geri Döndürülmesine Olan Etkilerinin İncelenmesi

Mustafa Kav, Almıla Gülsün Pamuk, Başak Akça, Aysun Ankay Yılbaş, Filiz Üzümcügil

Hacettepe Tıp Fakültesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon ABD

GİRİŞ ve AMAÇ: Roküronyum ile sağlanan nöromüsküler blokajın sugammadeks ile geri çevrilmesi sırasında sugammadeks molekülü roküronyum molekülünün yapısında bulunan siklopentanoperhidrofenantren halkasına bağlanır ve bu sayede hızlı şekilde nöromüsküler blokaj etkisi geri çevrilir. Kortikosteroidler de perioperatif anestezi pratiğinde değişik amaçlarla sıklıkla kullanılan bir ilaç grubudur ve roküronyum ile benzer moleküler yapıya sahiptir. Her ne kadar sugammadeks ile ilaç reaksiyonları nadir görülse de in-vitro bir çalışmada deksametazonun sugammadeks aktivitesini baskıladığı gösterilmiştir. Bu çalışmada amacımız, deksametazona benzer molekül yapısı olan metilprednizolonun sugammadeks üzerine de benzer etkisinin olup olmayacağının araştırılmasıdır.

MATERYAL ve METOD: Çalışmamıza etik kurul onamı alındıktan sonra tiroid, meme cerrahisi veya basit intraabdominal cerrahi planlanan 71 hasta dahil edilmiştir. Hastalara standart monitörizasyon yanısıra roküronyum ile sağlanan nöromüsküler blokajın düzeyini takip etmek amacıyla TOF monitörizasyonu uygulanmıştır. Anestezi indüksiyonunu takiben tüm hastalara roküronyum bromid (0.6 mg/kg i.v.) ve cerrahi bitiminde sugammadeks (4 mg/kg) uygulanmıştır. Hastalar çalışmanın sonunda iki gruba ayrılmıştır. Operasyon sırasında metilprednizolon uygulanan grup (Grup M) ve uygulanmayan grup (Grup K). Grup M deki hastalara indüksiyon sonrasında metilprednizolon (2 mg/kg) uygulanmıştır.

BULGULAR ve TARTIŞMA: Sugammadeks uygulamasından trakeal ekstübasyona kadar geçen süre (TOF>0.9) gruplar arasında karşılaştırılmıştır. Grup M de sugammadeks sonrasında ekstübasyon süresi 5.561±4.065 dk iken Grup K da bu süre 3.364±2.194 dk olarak bulunmuştur. İstatistiksel analiz sonucunda bu sürenin anlamlı olduğu görülmüştür (p=0.017). Buna karşılık gruplar arasında cerrahi sürelerin farklı olduğu bulunmuştur. Bu nedenle TOF>0.9 değerine ulaşılması için geçen süre ve metilprednizolon kullanımının sugammadeks uygulanması sonrası ekstübasyon süresine etkisini ayrı ayrı incelemek amacıyla regresyon analizi uygulanmıştır ve metilprednizolon kullanımının sugammadeks uygulaması sonrası ekstübasyon süresini bağımsız olarak etkilediği gösterilmiştir.

SONUÇ(LAR): Sonuç olarak, metilprednizolonun sugammadekse benzer moleküler yapısı nedeniyle sugammadeks uygulaması sonrası ekstübasyon süresi üzerinde etkisi olduğu bulunmuştur. Bu etkinin hastalarda aynı kas gevşeklik düzeyi ve benzer plazma metilprednizolon konsantrasyonları sağlanarak yapılan geniş katılımlı çalışmalarla da gösterilmesi gerektiği kanısındayız.