Ventriküler septal defekt kapatılması sonrasında sinüs valsalva anevrizması rüptürü gelişen bir olguda anestezi uygulaması
Nesrin Bozdoğan Özyılkan1, M. Hacer Ülger1, Özlem Özmete1, Çağla Bali1, Pınar Ergenoğlu1, H. Ali Tünel2, Anış Arıboğan1
1Başkent Üniversitesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı, Ankara 2Başkent Üniversitesi, Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı, Ankara
GİRİŞ ve AMAÇ: Sinüs valsalva anevrizması (SVA), nadir rastlanılan konjenital veya edinsel bir kardiyak anomalidir. Çoğunlukla ventriküler septal defekt (VSD) ve AY ile birliktedir. SVA rüptürü %40 akut gelişir ve tedavi acil cerrahidir. Hastanın genel durumu hızla bozulabilir ve ani rüptür sonucu konjestif kalp yetmezliği, aritmi, kalp blokları ve ilerleyen dönemde bakteriyel endokardit gelişerek mortaliteyi artırabilir (1). Yazımızda VSD onarımı sonrası SVA rüptürü gelişen olgumuzdaki anestezi yönetimini ve dikkat edilmesi gereken hususları sunmayı amaçladık.
OLGU SUNUMU: Nefes darlığı ve göğüsün sol tarafında sıkıştırıcı ağrı şikayetiyle acile başvuran 26 yaşında erkek olgunun anamnezinde 1 yıl önce VSD kapatılması yapıldığı, 6 ay sonraki kontrol ekokardiyografisinde operasyon bölgesinde 4 mm defekt ve sağ atriyuma açılan küçük bir SVA rüptürü tespit edilerek, reoperasyon önerildiği öğrenildi. Şikayetleri giderek artan olguda perkütan cerrahinin başarısız olması üzerine açık cerrahiye karar verildi. Fizik muayenesinde kan basıncı 108/60 mmHg, kalp hızı 110 atım/dk olan olgunun prekordial oskültasyonunda sternum sol tarafında sürekli bir üfürüm mevcuttu. EKG’sinde sinüzal taşikardi görülen olgunun ekokardiyografisinde sağ koroner sinüs ile sol koroner sinüs arasında sağ ventrikül çıkışına ilerleyen girişi 3 mm, çıkışı 6 mm’lik SVA rüptürü ve 1. derece AY mevcuttu. Solunum sıkıntısı artan olgu diüretik, ACE inhibitörü, digoksin ve enfektif endokardit proflaksisi yapılarak SVA rüptürü onarımı için operasyona alındı. Midazolam, lidokain, roküronyum ve fentanil uygulanarak, rutin invaziv monitörizasyon yapıldı. Anestezi idamesi %50/50 oksijen/hava, izofluran ve fentanil infüzyonuyla sürdürülerek, akciğer koruma amacıyla prednizolon, salbutamol uygulandı. Operasyon süresince sıvı yüklenilmesinden kaçınılarak, akciğer koruyucu ventilasyon gerçekleştirildi. Klasik KPB tekniklerine ek, ultrafiltrasyon uygulandı. Operasyon boyunca transözafageal ekokardiyografi (TÖE) monitorizasyonu yapılarak, onarımın yapıldığı doğrulandı. KPB sonrası dopamin ve diürez için furosemid infüzyonları uygulandı. Perioperatif komplikasyon gelişmeyen olgu 5. saatte ekstübe, postoperatif 4. günde taburcu edildi.
TARTIŞMA: SVA rüptürü gelişen hastalarda, acil cerrahi ve hedefe yönelik anestezi uygulamaları ile miyokardi ve akciğerleri koruyucu uygulamalar, sürekli TÖE monitörizasyonu ve enfektif endokardit proflaksisi ile karşılaşılabilecek risklerin azaltılabileceği kanısındayız.
|