Paraganglioma Olgularında Anestezi Yönetimi
Arzu Karaveli1, Başak Özdemir1, Erhan Özyurt1, Murat Savaş2, Sadık Özmen1, Kerem İnanoğlu1
1S.B.Ü. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği, Antalya 2S.B.Ü. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Üroloji Kliniği, Antalya
GİRİŞ ve AMAÇ: Paragangliomalar, sempatik gangliyonların kromafin hücrelerinden kaynaklanan, katekolamin üreten, nadir görülen tümörlerdir. Literatürde özellikle yetersiz hasta hazırlığı yapılan ve/veya preoperatif dönemde tümörün tanısı konulamamış olgularda mortalitenin %50 arttığı bildirilmektedir.
OLGU SUNUMU: OLGU 1: Hipertansiyon öyküsü bulunan 52 yaşındaki kadın hastaya retroperitoneal kitle nedeniyle tanısal laparoskopi planlandı. Genel anestezi indüksiyonu ve invaziv monitorizasyonu takiben operasyona izin verildi. Tümörün diseksiyonu sırasında aşırı hipertansiyon atakları ile birlikte taşikardinin gözlemlenmesi, tümörün damarlanmasının fazla olması ve cerrahi diseksiyonunun zor olması nedenleri ile paraganglioma olabileceği düşünüldü. Hipertansiyon atakları remifentanil, propofol ve esmolol infüzyonu ile kontrol altına alındı. Postoperatif dönemde 24 saatlik fraksiyone üriner metanefrin düzeyinin yüksek gelmesi sonucunda hastaya paraganglioma tanısı konuldu. Kitlenin patolojik inceleme sonucu ile tanı desteklendi. OLGU 2: Paraganglioma tanısı ile takip edilen 28 yaşındaki erkek hastaya tümör eksizyonu planlandı ve preoperatif dönemde fentolamin başlandı. Hastaya rutin anestezi indüksiyonu uygulandı. Operasyon sırasında hipertansiyon atağı gelişme ihtimali nedeniyle fentolamin, sodyum nitroprussid ve esmolol infüzyonları odada hazır bulunduruldu. Tümörün diseksiyonu sırasında hipertansiyon atağı ile karşılaşılmadı. Ancak tümörün venöz ligasyonu sonrası ortaya çıkan hipotansiyon yeterli sıvı ve düşük doz vazopressör tedavisi ile kontrol altına alındı.
TARTIŞMA: Paraganglioma, ekstraadrenal yerleşimli feokromastomaya verilen bir terimdir. Hem ekstraadrenal yerleşimli olması hem de klinikte nonspesifik belirti vermesi nedeniyle preoperatif dönemde tanı koymak güçtür. Literatürde tümör tanısı konulamayan ve/veya yetersiz hazırlığı yapılan hastalarda; 1. Cerrahi diseksiyonun zorluğuna bağlı olarak kanama miktarında artış, 2. Aşırı katekolamin salınımına bağlı olarak pulmoner ödem, şiddetli HT, kardiyomiyopati, myokardial infaktüs ve aritmi gibi özellikle hayatı tehdit eden kardiyovasküler komplikasyonlar, 3. Eğer yeterli sıvı tedavisi uygulanmadıysa tümörün eksizyonundan sonra derin bir hipotansiyon ile karşılaşılabileceği özellikle vurgulanmaktadır. Paragangliomalar, gelişebilecek komplikasyonlar nedeniyle anestezistleri zorlayan olgulardır. Bu olgularda preoperatif α ve β adrenerjik blokörlerin başlanması, intraoperatif yakın kardiak monitorizasyon ve sıvı yönetimi önemlidir.
|