İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2017

P-446

Zor Entübasyon Beklentisi olan Wolff-Parkinson-White Sendromlu Gebede Spinal Anestezi Deneyimimiz

Hasan Ali Ki̇raz1, Mustafa Cem Sürecek1, Ömür Öztürk1, Mesut Erbaş1, Bülent Demir2

1Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon AD, Çanakkale
2Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum AD, Çanakkale


GİRİŞ ve AMAÇ: Wolff-Parkinson-White (WPW) sendromu aksesuar yolağa bağlı taşiaritmilerin izlendiği patolojik bir durum olup farmakolojik tedaviye rağmen hemodinaminin olumsuz etkilendiği hastalarda ablasyon işlemi ile %90’lara varan oranda başarı ile tedavi edilebilmektedir.

OLGU SUNUMU: Elektif şartlarda sezaryen operasyonu planlanan 27 yaşında, 37 haftalık subklinik hipotiroidisi olan primipar gebe hastaya yapılan preoperatif değerlendirmede, WPW sendromu tanısıyla ilki başarısız olmakla birlikte iki kez ablasyon tedavisi uygulandığı öğrenildi. Kardiyoloji konsültasyonu sonucunda ek öneride bulunulmayan hastanın Mallampati skoru IV olup, geçmişte genel anestezi alma öyküsü yoktu. Ameliyathanede işlem öncesi 18 G venöz kanülasyonu takiben, 1500 mL %0,9 NaCI ön yüklemesi sonrası L4-5 aralığından 26 G spinal iğne ile, 10 µg Fentanil / 80 µg Morfin / 10 mg hiperbarik Bupivakain karışımı ile tek seferde spinal anestezi başarılmış olup; zor entübasyon hazırlığı için C-MAC D-Blade video laringoskop hazır bulunduruldu. Kontrol arteriyel kan basıncı 136/81 mmHg, kalp atım hızı 80/dk olan hastanın spinal anestezisinin 3. dakikasında ortalama arteriyel kan basıncı değerinde bazal değere göre %20’den fazla azalma tespit edildi ve intravenöz 10 mg Efedrin uygulandı. Takiben hastanın kalp atım hızı 160’a ulaşarak, stabil supraventriküler taşikardinin oluştuğu gözlemlendi. Akabinde uygulanan karotis sinüs masajına yanıt alındı ve nabzı 8. dakikada giriş değerlerine gerileyen hastanın intraoperatif anestezi takibi sorunsuz tamamlandı. Servis takibinde ilk ağrısı 5 saat sonra gelişen ve 6. saatte mobilizasyonu gerçekleştirilen hasta postoperatif 2. gün bebeğiyle beraber şifa ile taburcu edildi.

TARTIŞMA: Gebelerde zor entübasyon beklentisi normal popülasyondaki kadın hastalara göre daha fazla görülmekte olup ileri havayolu araç ve gereçleri hazır bulundurulmalıdır. Vakamızda ikinci ablasyonun başarılı olduğu iletilip antiaritmik ilaçların kesilmesine rağmen, kullandığımız sempatomimetik ajan sonrası taşikardi görülmesi ablasyon sonrasında da yüksek sempatik deşarj aktivasyonlu Kent hüzmelerinin bir miktar da olsa aktiviteye devam ettiklerini düşündürmektedir. Ablasyon tedavisi almış da olsa WPW sendromu olan vakalarda opioid adjuvanlarla desteklenmiş lokal anestezik ilaçlarla sağlanan spinal anestezide gelişen hipotansiyona müdahale edilirken sempatomimetik ajanlardan mümkün olduğunca kaçınılmalıdır.