İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2008

P-GA-44

NÖROSİFİLİZLİ BAR VAKADA ANESTEZİ DENEYİMİ

A.BEŞİR 1, A.ÖZDEMİR 2, S.KILIÇ 3


PAZAR DEVLET HASTANESI, ANESTEZIYOLOJI VE REANIMASYON KLINIĞI, RIZE 1
PAZAR DEVLET HASTANESI, GENEL CERRAHI KLINIĞI, RIZE 2
PAZAR DEVLET HASTANESI, ÜROLOJI KLINIĞI, RIZE 3

GİRİŞ ve AMAÇ

Sifiliz Treponema Pallidum’un neden olduğu cinsel yolla bulaşan bir hastalıktır. Treponema Pallidum’la enfekte olan vakaların yaklaşık % 7-9’unda nörosifiliz gelişebilmektedir. Nörosifiliz ilk enfeksiyonu takiben yaklaşık 5-30 yılda gelişmektedir. HIV ile birlikte sık görülmeye başlanmış olup bu tür vakalarda tedavi ve prognoz daha kötü olmaktadır. Nörosifiliz her türlü psikiyatrik bozukluktan ağır nörolojik tablolara kadar değişen derecelerde klinik bulgular  oluşturabilmektedir. Nörosifiliz tanısı olan ve mesanede kitle nedeniyle operasyonu planlanan olgudaki anestezi deneyimimizi sunmayı amaçladık.

 

OLGU

10 yıldır nörosifiliz tanısıyla takip edilen 48 yaşındaki erkek hastanın çekilen USG'sinde mesanede kitle nedeniyle tanısal sistoskopi. Preoperatif değerlendirmedeki hikayesinde; 10 yıl önce nörosifiliz tanısı konduğu, bir yıl arayla iki kez 30 ve 10’ar günlük kristalize penisilin tedavisi aldığı, ayrıca son iki yıldır hipertansiyon tanısı aldığı, fizik muayenesinde; vücudunun çeşitli bölgelerinde makülopapüler döküntüler mevcut, vital bulguları normal olan hastanın nörolojik muayenesinde; derin tendon reflekslerinde azalma, kuvvet kaybı ve yürüme güçlüğü saptandı. Laboratuar değerlerinde; VDRL/RPR değerlerinin pozitifliği dışında bir patoloji yoktu. 3 mg im Midazolam ile premedike edilerek ameliyathaneye alınan hastada EKG, non-invaziv kan basıncı, pals oksimetre ve ısı monitorizasyonu yapıldı. %100 oksijen ile ventile edilen hastanın indüksiyonunda 2,5 mg/kg propofol, 1µg/kg fentanil ile yapılarak 4 numara  LMA (ıgel) yerleştirildi. Anestezi idamesinin ilk 10 dakikasında propofol 10 mg/kg/sa, remifentanil 0,3  µg/kg/dk dozunda verilirken anestezinin idamesinde remifentanilin dozu sabit tutulurken, propofole 6 mg/kg/sa dozunda devam edildi. Cerrahi işlem sonucunda biyopsi alınarak biyopsi sonucuna göre ikinci bir operasyon planlanan hastanın intraopertaif ve postoperatif dönemde hiçbir problem yaşanmadı ve  hasta postoperatif 24. saatte sorunsuz olarak taburcu edildi.

 

TARTIŞMA ve SONUÇ

Nörosifiliz vakalarının nadir görülmesİ, bulaştıcılık ve nörolojik gibi problemlerin ön planda olması sebebiyle uygulanacak anestezinin seçimi konusunda dikkatli olunması gerekmektedir. Hastamızda  nörolojik defisit olması sebebiyle seçeceğimiz anestezinin mevcut hasarı daha da arttırabilme olasılığı açısından regional girişimden uzaklaştık. Nörosifilizli olguların kısa süreli cerrahi girişimlerinde derlenmenin daha da hızlı olduğu propofol/remifentanil infüzyonunun kullanıldığı TIVA yönteminin ve daha az invaziv olması sebebiyle LMA kullanımının güvenli bir anestezi    yöntemi olduğu sonucuna vardık.