OPERASYON SALONUNDA CERRAHI GIRIŞIMIN IPTALI: NEDENLER VE SONUÇLARI
M.ÇAKMAK
1, G.ŞAHİN
1, G.CABBAROĞLU
1, Y.KARAMAN
1, ZT.TEKGÜL
1, M.GÖNÜLLÜ
1
İZMİR TEPECİK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 1
Operasyon salonunda cerrahi prosedürün iptal
edilmesi, hasta ve hasta yakınları üzerinde olumsuz etkiler yaratmakta, ameliyathane
işleyişinde aksama ve düzensizliğe neden olmakta ve ülke ekonomisi açısından da
kayıplara yol açmaktadır. Çalışmamızda; operasyon iptallerinin azaltılabilmesi
yönünden operasyon salonunda iptal edilme oranlarını, nedenlerini ve iptal
sonrası süreci retrospektif olarak araştırmayı amaçladık.
Çalışmaya, 1 Temmuz
2010, 31 Aralık 2012 tarihleri arasında hastanemiz merkezi ameliyathanesinde
elektif operasyonu planlanarak listeye alınıp operasyon salonunda operasyonu
iptal edilen, 18 yaş ve üzeri tüm hastalar dahil edildi. Hastaların dosyaları
retrospektif olarak incelenerek iptal eden birim, iptal gerekçeleri, daha sonraki
6 aylık süreçte operasyonun gerçekleşip gerçekleşmediği ve sonuçları çalışma
formu oluşturularak kaydedildi ve istatistiksel analizi yapıldı.
Belirlenen tarihler
arasında operasyon salonuna alınan toplam 22932 hastadan 365’inin (%1,59) operasyonunun
iptal edildiği saptandı. Hastaların yaş ortalaması 59,6(±15,1) idi. Hastaların 201’i (%55,1) kadın, 164’ü (%44,9)
erkek olarak tespit edildi. Hastaların ASA sınıflarına göre dağılımları; ASA I %7,9
(n=29), ASA II %51,8 (n=189),ASA III %39,2 (n=143) ve ASA IV % 1,1 (n=4) idi. Operasyonların
%84.1’i (n=307) anestezi uzmanı tarafından, 49’u ise (%13.4) cerrah tarafından iptal
edilirken, 9 hasta ise (%2.5) kendi isteğiyle opere olmaktan vazgeçti(tablo 1).
Operasyon
iptallerinin büyük bir bölümü(n=291; %79,7) regüle olmayan hipertansiyon,
elektrokardiyografide anormal bulgu, solunumsal problemler, genel durum
bozukluğu/yoğun bakım ihtiyacı bulunması ve laboratuar değerlerinde olumsuz
değişiklikler gibi medikal koşullara bağlı olarak iptal edildi. Kırk dokuz
hastanın(%13,4) operasyonu cerrah tarafından; cerrahi setlerde sorun olması,
mesai sonu olması gibi nedenlerle iptal edildi. On üç hasta(%3,6)
konsültasyonları tamamlanmadığından, 2 hasta (%0,5) güç entübasyon nedeniyle,
bir hasta (%0,3) tok olduğu için, 9’u da (%2,5) hasta istemediği için operasyonları
iptal edildi (tablo 2).
İptal edilen 365
hastanın sonraki 6 aylık süreci incelendiğinde; 281 hastanın (%76,9)
operasyonlarının bu süre içerisinde anestezi altında gerçekleştiği görüldü. Bu
hastaların beşi (%1,4) iptal sonrası
aynı gün cerrah tarafından lokal anestezi altında opere edilirken, 79
hastanın ise (%21,7) opere olmadığı
saptandı.
Opere olmayan 79
hastanın 59’unun (%74,6) iptal sonrası taburcu edilerek poliklinik kontrolüne
çağrıldığı ancak bağlantı kurulamadığı tespit edildi. On altı hastanın operasyonu
riskli olduğu gerekçesiyle, 4’ünün ise alternatif bir tedavi uygulandığı için
gerçekleşmedi.
Opere olan 286
hastadan 279’u (%97,6) komplikasyonsuz olarak taburcu edilirken, 7 hastada (%2,4)
ise operasyon sonrası eksitus saptandı.
Tablo 1. Cerrahi işlemi iptal edenlerin dağılımı
Cerrahi
prosedürü iptal eden n (%)
|
Cerrah
|
49 (13,4)
|
Anestezi uzmanı
|
307(84,1)
|
Hasta/hasta yakını
|
9 (2,5)
|
Tablo 2. İptal edilen cerrahi girişimlerin iptal nedenlerine göre dağılımı
İptal
edilme nedeni n(%)
|
1.Cerrahi
gerekçe
|
49(13,4)
|
2.Medikal
durum değişikliği
|
291(79,7)
|
3.Hastanın
istememesi
|
9( 4,4)
|
4.Diğer
|
16( 2,5)
|
Çalışmamızda
operasyon iptalinde en önemli nedenin; hastaların medikal koşullarındaki
olumsuzluklar olduğu saptandı. Hastaların preoperatif değerlendirme aşamasında
anestezi kliniği ile cerrahi kliniklerin işbirliği içinde çalışmaları ile sık
görülen operasyon erteleme nedenlerinin önlenebileceği ve operasyon
iptallerinin azaltılabileceği düşüncesindeyiz.
|