GÜNÜBİRLİK ÜROLOJİK CERRAHİ GEÇİREN HASTALARDA LMA VE I-GEL KULLANIMININ KARŞILAŞTIRILMASI
A.SARAÇ
1, H.YAZICIOĞLU
1, B.ERGÜNDEMİR
1, D.KAZANCI
1, A.ÖZGÖK
1
TYİEAH ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON KLİNİĞİ 1
Havayolunun kontrolü, anestezi
uygulamalarının önemli aşamalarındandır ve bu aşamada yaşanabilecek sorunlar
anestezi ile ilişkili komplikasyonların temel nedenlerindendir.
Havayolu kontrolünde kullanılabilecek alternatif havayolu araçları
arayışları devam etmektedir. Bu amaçla son yıllarda pek çok supraglottik hava
yolu aracı (SGHA) geliştirilmiştir ve kullanıma girmiştir. Bu nedenle,
uygulamadaki etkinliklerini ve güvenilirliklerini değerlendirmek, halen
kullanımda olanlarla karsılaştırmak önem taşımaktadır. Biz de çalışmamızda sık
kullanılan iki SGHA olan LMA ve I-gel’in kullanılabilirliğini karşılaştırdık.
Hastanemiz Etik Komite onayı alındıktan
sonra örneklem genişliği istatistikçimize danışılarak, 01.10.2012 - 01.04.2013
tarihleri arasında randomize, zarf usulü, tek kör çalışmamız elektif olarak
günü birlik ürolojik operasyon planlanan 18-70 yaş arası, fiziksel durumu ASA I
– III olan 108 hasta üzerinde planlandı. Rastgele belirlenen hastalar Grup Ι
(LMA grubu) ve Grup II (I-gel grubu) olarak ikiye ayrıldı. Hastaların ağız
açıklığı, tiromental mesafe ve boyun çevresi ölçülerek kaydedildi. Tüm
hastalara EKG, noninvaziv kan
basıncı, periferik oksijen satürasyonu, solunum sayısı ve BİS monitörizasyonu
uygulandı. Veriler indüksiyon öncesinde, indüksiyonu takiben 1., 2., 3., 5.,
10. dakikalarda ve operasyon sonunda kaydedildi.
İndüksiyon 2 μcg/kg İV fentanil
ardından 1 mg/kg İV lidokain ve 2,5 mg/kg İV propofol ile yapıldı.
Hastaların kirpik refleksi, ekstremite hareketlerinin kaybolması, çenelerinin
relaksasyonu ve apneye girmeleri kontrol edildi. Apneye giren hastaya aynı
anestezist tarafından LMA veya I-gel yerleştirildi. SGHA’larının boyutları
hastaların kilosuna göre seçildi. SGHA takılmasına ekstremite hareketi, öğürme,
yutkunma gibi yanıtlar veren hastaya 0,5 mg/kg ek doz propofol verildi ve ek
doz ihtiyacı olarak kaydedildi. İkinci deneme ek doz propofolden 30 saniye
sonra yapıldı. Hemodinamik veriler, yerleşim kolaylığı, deneme sayısı, hava
yolu kalitesi skorlanarak kaydedildi. SGHA yerleştirilirken oluşan hıçkırık ve
ekstremite hareketleri istenmeyen cevaplar olarak belirtildi.
Gruplar arasında demografik ve
antropometrik özellikler, klinik özellikleri ve operasyon türleri arasında fark
gözlenmedi. Gruplara göre deneme sayısı, havayolu kalitesi ve ekstremite
hareketi açısından istatistiksel olarak anlamlı fark bulunamadı.
İzlem
aralığı boyunca gruplar arasında 5. dakika, 10. dakika ve operasyon sonu
ölçümlerde diyastolik kan
basıncında meydana gelen değişimler ve 5. dakikadaki BİS düzeyleri dışında EKG,
noninvaziv kan
basıncı, periferik oksijen satürasyonu ve BİS düzeyleri arasında fark
gözlenmedi.
LMA
grubunda yerleştirme daha kolay ve yerleştirme zamanı daha kısa bulundu. I-gel
grubunda ise hıçkırık daha çok görüldü. Bu açılardan I-gel daha dezavantajlı
görülmektedir. Ancak üretici firmanın da belirttiği gibi I-gel kullanımında
deneyim önemlidir ve bu dezavantajları tecrübenin artmasıyla azalabilir.
Her iki SGHA’nın da ilk denemede yerleştirme
oranları yüksekti ve iyi havayolu kalitesi sağlamaktaydilar. I-gel grubunda ise
hıçkırığın daha çok görülüp, yerleştirme zamanının uzun olması I-gel i daha
dezavantajlı göstermekle birlikte kullanımda tecrübeli olmanın önemi büyüktür.
Sonuç olarak her iki SGHA da sık
kullanılmakta olup güvenilirliklerini kanıtlamışlardır. Kısa süreli
operasyonlarda, entübasyon yapılamayan durumlarda ve entübasyon yapamayan
kişiler tarafından alternatif olarak, kullanılabilirler.
|