Hipertansiyonu Kontrol Altında Olan Hastanın Şezlong Pozisyonundaki Hemodinamik Yanıtı Normotansif Hastadan Farklı mıdır?
Ferhunde Dilek Subaşı, Sıddıka Batan, Ayşenur Modanlıoğlu, Semih Güner, Gülşen Bosna, Osman Ekinci
Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği, İstanbul
GİRİŞ VE AMAÇ: Anestezi altındaki bireylerde oturur pozisyonun dramatik hemodinamik etkileri olabilir. Kardiyak output % 20 düşer, atım hacmindeki azalmaya bağlı olarak OAB, santral venöz basınç (SVB) ve venöz dönüş azalır. Venöz sistemde biriken kan miktarı vücut kitle indeksi, intravasküler volüm, önceden var olan hipertansiyon ve ventilasyon modu gibi faktörler tarafından etkilenir.
YÖNTEM: Retrospektif olarak planlanan çalışmamızda; şezlong pozisyonda artroskopik omuz operasyonu planlanan 40 hasta çalşmaya dahil edildi. Grup 1’e: 21 medikal tedaviyle tansiyonu kontrol altında olan hipertansiyon hastaları, Grup 2’ye:19 normotansif hasta, dahil edildi. Hastaların başlangıçta, oturur pozisyon süresince, supin pozisyona alındığında ve postoperatif dönemde belirli aralıklarla SAB, DAB, OAB, KTA ve SPO2 değerleri kaydedildi. Perop ve postop dönemde hastalarda oluşan hipotansiyon varlığı ve inotrop ihtiyaçları olup olmadığı incelendi.
BULGULAR: Hastalarda başlangıç değerleri ile belirlenen zamanlardaki değerler arasında hesaplanan yüzde değişimlerin iki grup arasındaki farkı araştırıldı. SAB; Başlangıç ile İS, Başlangıç ile ES, Başlangıç ile OPS, Başlangıç ile OPS5, Başlangıç ile OPS60, Başlangıç ile OPS90, Başlangıç ile OPS120, Başlangıç ile SPA ve Başlangıç ile PO arasındaki değişimler iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0,05). OAB; Başlangıç ile İS, Başlangıç ile OPS5 ve Başlangıç ile OPS90 arasındaki değişimler iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0,05).
TARTIŞMA VE SONUÇ: Medikal tedaviyle tansiyon değerleri normal sınırlar içinde seyreden hipertansif hastaların şezlong pozisyonundaki hemodinamik değişimleri daha dramatik olmaktadır. Pozisyonlara bağlı oluşabilecek fizyolojik değişikliklerin bilinmesi perioperatif morbiditenin azaltılmasında önemli bir role sahiptir. Bu nedenle anestezistlerin güvenli pozisyon verilmesinde etkin rol oynaması ve oluşabilecek kardiyovasküler ve solunumal değişiklikleri öngörebilmesi gerekir.
|