İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2018

P-088

İskemik kardiak hastalıkla karışan elektrokardiografik sol ventrikül hipertrofisi (Strain Pattern): Olgu sunumu

Burcu Ulugölge, Fulya Yılmaz

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği, İzmir

GİRİŞ: Sol ventriküler strain paternin elektrokardiografik bulguları anterolateral leadlerde, DI, AVL, V5 ve/veya V6’da asimetrik ST depresyonu ve T dalgası inversiyonu olarak tanımlanmıştır. Sol ventrikül strain paterni, azalmış kardiak sistolik fonksiyona, dilate sol atriuma, sol ventrikül iç çaplarında artışa, artmış kardiovasküler risk faktörlerine neden olur. Beraberinde hipertansiyon da bulunursa, artmış absolü veya indexed sol ventrikül kitlesine, sol ventrikül hipertrofisi sonrası da artmış MI ve koroner ölüm riskine, duvar hareket kusuruna, aritmiye bağlı ani ölüm riskinde artışa, serebrovasküler olaylarda artışa neden olur. Sol ventrikül hipertrofisi ile obstrüktif koroner arter hastalığı arasında sıkı bir ilişki vardır. Asıl mekanizma, sol ventrikül kitlesi değil, miyokardiyal hipertrofidir. Her iki cinsiyette ve tüm ırklarda görülebilmesine karşın, erkeklerde ve Afrikalılarda daha sıktır. Burada strain paterni olan olgudaki anestezi yönetimimizi paylaşmak istedik. OLGU: 56 yaşında bayan olgu. Son 1 yıldır yürümede zorlanma ve bel ağrısı şikayetleri ile beyin cerrahi polikliniğine başvurmuş. Özgeçmişinde hipertansiyonu ve panik atağı mevcut. Metoprolol süksinat, essitalopram ve klopidogrel kullanıyor. 2012 yılında lomber posterior ve servikal anterior enstrümantasyon uygulanmış. EKG: Sinüs ritminde. Hipertansif strain bulguları mevcut (Şekil 1). EKO’ sunda EF: %66, asimetrik sol ventrikül hipertrofisi, 1°MY, Minimal AY, mitralde annular kalsifikasyon, sol ventrikül çıkış gradienti: 9/7 mmHg, Sistolik anterior motion (+). Fizik muayenesi olağan. Genel anestezi (Propofol, remifentanil, sevoflurane) ile diskektomi uygulanan olgu, operasyon sonunda sugammadeks ile sorunsuz olarak ekstübe edildi. Peroperatif rutin monitorizasyona ek olarak invaziv arter monitorizasyonu ile PPV kullanılarak hemodinamisi takip edilen olgu, hemodinamik olarak stabil seyretti. Postoperatif EKG ve kardiak enzim takiplerinde herhangi bir patolojik değişiklik saptanmayan olgu, operasyondan 5 gün sonra sorunsuz olarak taburcu edildi. SONUÇ: Elektrokardiografik olarak saptanan strain patern, morbidite ve mortaliteye neden olabileceği gibi; kardiak hastalığı olanlarda yüksek kardiovasküler risk taşımaktadır. Bu hastalarda ani gelişen anormal sol ventrikül fonksiyon bozukluğu, ani kalp yetmezliği, inme görülebilir. EKG’ nin preoperatif değerlendirmedeki önemini tekrar hatırlatmak istedik.