İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2019

S-135

KRİTİK HASTADA KAN TRANSFÜZYONUNUN LAKTAT VE SANTRAL VENÖZ OKSİJENASYON DEĞERLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Esin Öztürk, Kubilay Demirağ,

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, İzmir

Giriş: Yoğun bakımda tedavi alan hastalarda anemi sık karşılaşılan bir sorundur. Akut kan kaybı veya akut kan kaybına bağlı olmayan anemilerin spesifik tedavilerinin yanında, semptomatik hastalarda da kanın oksijen taşıma kapasitesini arttırmak amacıyla kan veya eritrosit süspansiyonları kullanmak gerekebilmektedir. Kan transfüzyonunda temel amaç hemoglobin düzeyinde bir artış sağlayarak kanın oksijen taşıma kapasitesini arttırma ve böylece dokulara oksijen sunumunu arttırmaktır. Materyal Metod: Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Etik Kurul izni alındıktan sonra, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Yoğun Bakım Kliniğinde yatarak tedavi gören hastalar arasından 120 hasta prospektif olarak çalışmaya dahil edildi. Yoğun bakım transfüzyon kriterlerine göre hemoglobin değeri < 0,05). Transfüzyon öncesi kaydedilen laktat değeri ile transfüzyon sonrası 30. ve 60. dakikada kaydedilen laktat değerleri karşılaştırıldığında; transfüzyon sonrası değerlerin öncesi değerlere oranla anlamlı olarak azaldığı tespit edildi (p< 0,05). Depolanma tarihi 15 günden az olan kanın transfüzyonundan sonra kaydedilen ScvO2 değerinin transfüzyondan önceki değere oranla anlamlı olarak arttığı tespit edildi. Sonuç: Hemoglobin değeri hedeflenen düzeyin altında kalan hastalarda kan transfüzyonu ile doku perfüzyonunda artmanın göstergesi olarak hemoglobin ve ScvO2 düzeyinde artış, laktat düzeyinde azalma olduğu çalışmamızda desteklenmiştir. Çalışmamızda tespit edilen veriler doğrultusunda hemoglobin artışı ve laktat düşüşü, ScvO2 artışının 30. dakika ve 60. dakika arasında tedaviyi değiştirecek veya yanlış yönlendirecek oranda farklılık olmadığı saptanmıştır. Doku perfüzyonunu değerlendirmek amacıyla transfüzyon sonrası 30. dakikada örnek alınmasının tedavi protokolününün başarısını yansıtacağı tespit edilmiştir.