İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2019

S-154

Hipotansif Anestezi’nin Serebral Perfüzyon ve Kandaki Antioksidan Düzeyleri ile HIF 1a Üzerine Etkisi

Ayşe Şencan, Hayrettin Daşkaya, Harun Uysal, Muhittin Çalım, Kazım Karaaslan,

Bezmialem Vakıf Üniversitesi, Anesteziyoloji Ve Reanimasyon Ad, İstanbul

Amaç: Hipotansif anestezi uygulaması, dar alanda çalışılan veya kanama potansiyeli yüksek cerrahilerde intraoperetif kanamayı azaltır ve temiz bir cerrahi görüş sağlar. Uygulama esnasında kan basıncı takibi, ortalama kan basınına (OKB) ya da sistolik kan basıncına (SKB) göre yapılabilmektedir. Amacımız; hipotansif anestezi uygulamasına sekonder gelişebilecek doku hipoksisi ve buna bağlı mediatörlerin doku düzeyindeki değişimlerini tespit ederek bunların hangi tansiyon parametreleri ile ilişkili olduğunun tespit etmektir. Gereç-Yöntem: Çalışmamıza rinoplasti ve ortognatik cerrahi planlanan 18-75 yas¸ arası, ASA 1-2 olan toplam 60 hasta dâhil edildi. Tüm hastalarımıza standart anestezi indüksiyonu sonrası propofol ve remifentanil infüzyonu kullanılarak TİVA tekniği ile anestezi idamesi uygulandı. Hastalar iki gruba ayrıldı. Hedef tansiyon bir grupta SKB’ye (Grup 1) göre, bir grupta da OKB’ye (Grup 2) göre hipotansif anestezi uygulandı. İki gruba da operasyon boyunca Near İnfrared Spektroskopi (NIRS) ile devamlı rejyonel serebral oksijen saturasyonu (RsO2) takibi yapıldı. Tüm hastalardan anestezi indüksiyonu öncesinde ve operasyon bitiminde kan örneği alınarak TAS, TOS, HIF1a bakıldı. Hastaların; postoperatif ağrı, bulantı-kusma, cerrahi memnuniyet ve kanama skorları ile anestezik ajan tüketim miktarları kaydedildi (Şekil 1,2).
Bulgular:
Çalışmamızda iki grubun RsO2 değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark görülmedi. Ancak Grup 1’de serebral desaturasyon görülen hasta sayısı daha fazla idi. Grup 1 ve Grup 2’nin giriş ve çıkış TAS, TOS, HIF 1a değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu. Grup 1’in çıkış TOS düzeyi, Grup 2’nin çıkış HIF 1a düzeyi girişe göre anlamlı olarak düşük bulundu. Grup 2’nin cerrahi memnuniyet skoru anlamlı derecede yüksek ve kanama skoru anlamlı derecede düşük idi. Sonuç: HIF1a, TAS, TOS doku oksijenizasyonu ve perfüzyonunu ön görmeyi sağlayan labaratuvar belirteçleridir. HIF1a hipoksiye dakikalar içerisinde cevap vermektedir. Çalışma verilerimiz doğrultusunda ve hipotansif anestezi uygulamanın amaçlarından birisinin cerrahi görüş kalitesini artırmak olduğu göz önünde bulundurduğunda OKB’nin refarans alınmasının daha avantajlı/önerilebilir olduğunu düşünmekteyiz.