Posterior Fossa Cerrahisinde Anestezi Yönetimi; Bir Çocuk Olgu
Savaş Altınsoy, Fatma Kavak Akelma, Evginar Sezer,
Dışkapı Yıldırım Beyazıt E. A. H. Şehit Ömer Halisdemir Caddesi No: 20 Altındağ, Ankara
Giriş İnfratentoryal yerleşimli beyin tümörlerinin %15-40’ı erişkinlerde görülürken %60-70’i çocukluk çağında görülür. Posterior fossa içerisinde gelişen bir oluşum hem direkt hemde indirekt etki ile retiküler aktive edici sistemin iskemisine ve disfonksiyonuna neden olmaktadır. Ayrıca bu bölge cerrahisi gerek ameliyat büyüklüğü bakımından gerekse cerrahi pozisyon açısından özellik göstermektedir. Bu olgudaki amacımız posterior fossa cerrahisi geçiren pediyatrik bir olgunun anestezi yönetimini ve dikkat edilmesi gereken noktaları ortaya koymaktır. Olgu Sunumu Hasta, 15 aylık, 10 kg kız çocuk; ek hastalığı, soy geçmişte ailede beyin tümörü tanısı, akraba evliliği öyküsü bulunmamaktadır. Çocuk hastanesinde intrakranial kitle nedeniyle takipli iken gloskow koma skorunda düşme, uykuya meyil gelişmesi üzerine yapılan görüntülemede şift tespit edildi ve acil operasyona alındı. Hastanın preoperatif labaratuar değerleri normaldi. Rutin anestezi monitörizasyonuna ek olarak BİS ve SSEP monitorizasyonu uygulandı. 2.5 mg/kg propofol iv., fenatnyl citrate 1 mcg/kg ve rokuronyum 0.6 mg/kg ile indüksiyon sonrası idame propofol-remifentanil kullanılarak TİVA ile sağlandı. Entübe edildikten sonra internal juguler ven katateri USG eşliğinde yerleştirildi, hasta çivili başlığa ve oturur pozisyona alındı. Sol radial arterden kanülasyon ile invaziv basınç monitorizasyonu sağlandı. Operasyon 9 saat sürdü. Başlangıçta Hb:14.8, HTC: 45.3 iken daha sonraki takiplerinde Hb: 6.9 ve HTC: 21.5 e düştüğü görülünce hastaya kılavuzlara uygun (1) şekilde eritrosit süspansiyonu ve taze donmuş plazma replasmanı yapıldı. Bu sürenin sonunda atropin ve neostigmin ile reverse edilerek hasta ekstübe edildi ve servise nakledildi. Tartışma Posterior fossa cerrahisinde hem pozisyona bağlı hemde tümöre ve cerrahi tekniğe bağlı bazı komplikasyonlar görülebilmektedir. Özellikle postoperatif dönemde ender olmakla beraber gerek hava embolisi gerekse posterior fossa mutalizmi akılda tutulmalıdır. Anestezi yönetimi açısından özellikli olan bu tür cerrahilerde ayrıntılı monitorizasyon yapılmalıdır. Sıvı elektrolit ve kanama yönetimi konusunda dikkatli olunmalıdır. Biz itinayla yürüttüğümüz anestezi yönetiminde herhangi bir komplikasyonla karşılaşmadık. 1. Pediatrik hastalar için perioperatif kan ve kan ürünleri transfüzyonu klavuzu. TARD. Akademi. https://www.tard.org.tr/assets/kilavuz/13.pdf
|