Tip-III Spinal Musküler Atrofi Tanılı Hastada Anestezi Yönetimi
Hasan Soylu, Seyyid Furkan Kına, Mehmet Burak Eşkin, Serkan Şenkal, Gökhan Özkan,
Gülhane Eğitim Araştırma Hastanesi, Anesteziyoloji Ve Reanimasyon, Ankara
Giriş Spinal müsküler atrofi (SMA) spinal kord ön boynuz hücrelerinin dejenerasyonu ile karakterize, genetik geçişli bir nöromüsküler hastalıktır. Özellikle alt ekstremiteleri etkileyen proksimal kas güçsüzlüğünden yutma güçlüğü ve solunum yetmezliğine kadar ilerleyebilen klinik seyir göstermektedir. Dört alt tipi bulunmaktadır. Tip-III 2-15 yaşları arasında tanı alır. Bu grup hastalarda beklenen yaşam süreleri normaldir ve yürüme potansiyellerini zaman içinde kaybederler. SMA’lı hastalarda anestezi uygulamalarında karşılaşılabilecek başlıca zorluklar farklı evrelerde bulunabilen solunum yetmezliği, kas iskelet deformiteleri nedeniyle havayolu yönetimindeki ve nöroaksiyal anestezi uygulamalarındaki zorluklar ve nöromüsküler ajanların kullanımındaki kısıtlamalardır. Bu olgumuzda SMA Tip-III tanılı bir hastanın laparaskopik kolesistektomi operasyonundaki anestezi yönetimini ele aldık. Olgu Çocukluk döneminde SMA tanısı alan 37 yaşında, 150cm ve 53kg kadın hasta kolelitiazis nedeniyle opere edilmek üzere ameliyat salonuna alındı. Alt ekstremite kaslarında kısmi güçsüzlük dışında ek şikâyeti bulunmuyordu. Laboratuvar ve radyolojik bulguları normaldi. Ağız açıklığında kısıtlılık yoktu, mallapati-2 olarak değerlendirildi. Olası uzamış kas gevşetici etkileri düşünülen hasta için yoğun bakım yatağı hazırlandı. Standart monitörizasyonu yapılan hastaya preoksijenizasyon sonrasında 2,5 mg/kg propofol, 0,4 mg/kg roküronyum ve 1,5 µg/kg fentanyl ile anestezi indüksiyonu uygulandı. Direkt laringoskopi eşliğinde 7 numara entübasyon tüpü ile entübe edilen hastanın anestezi idamesi TİVA ve remifentanil infüzyonu ile sağlandı. Ek kas gevşetici uygulanmadı. Ameliyat sonrası 3 mg/kg sugammadeks ile dekürarizasyonu yapılan hasta yeterli tidal volüm sağlanması üzerine ekstübe edildi. İntraoperatif ve postoperatif takiplerinde herhangi bir sorun gözlenmeyen hasta kliniğine gönderildi. Tartışma SMA hastaları için standart bir anestezi yöntemi bulunmamaktadır. Her hasta klinik durumuna göre değerlendirilmeli, anestezi yöntemi buna göre belirlenmelidir. Süksinilkolin uygulamasının bu hastalarda normalden daha fazla potasyum deşarjı yapabileceği, havayolu yönetimindeki zorluklar nedeniyle zor havayolu önlemlerinin önceden alınması gerektiği akılda tutulmalıdır. Nondepolarizan nöromusküler blokörlere duyarlılık bu hastalarda artmıştır ve etki süresi uzayabilir. Bu nedenle SMA’lı hastalarda dekürarizan ajan olarak sugammadeks kullanımının daha uygun olacağı ve muhtemel uzamış entübasyon süresi nedeniyle yoğun bakım ihtiyacının olabileceği unutulmamalıdır.
|