Yenidoğanda Transluminasyon Yolu ile Damar Yolu Belirlemede Pratik ve Ucuz Bir Yöntem: Akıllı Telefon Flaşı Kullanılabilir mi?
Levent Özdemir, Handan Birbiçer,
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi, Anesteziyoloji Ve Reanimasyon Anabilim Dalı, Mersin, Türkiye
Yenidoğan (YD) ve infantlarda periferal damar yolu açılması çeşitli zorluklar içermektedir. Bu olgu sunumunda; akıllı telefonların kamera sistemlerine bütünleşik olarak tasarlanan flaşın, zor damar yolu olan bir YD’da periferal venlerin transluminasyonu yoluyla “ek maliyet olmaksızın” görülebilir hale getirilmesindeki etkinliği ve pratikliğinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. 38. gebelik haftasında düşük doğum ağırlıklı olarak miadında doğan 2 günlük, 2380 gr ağırlığında YD, çocuk cerrahisi tarafından anal atrezi nedeniyle elektif şartlarda kolostomi açılması amacıyla operasyon odasına alındı. Damar yolu çalışmayan hasta inhalasyon indüksiyonu yapıldıktan sonra periferik venöz yapıları izlemek üzere dört ekstremite dikkatle incelenmesine karşın belirgin bir damar yapısı görülemedi (Resim 1). Bunun üzerine akıllı telefon kamera flaşı açılarak, damar yolu için incelenen ekstremiteyi tam tersten görecek şekilde cilde bitişik tutuldu. Periferik damar yolu açısından atipik bir bölge olan sağ ayak lateral malleol bölgesinin altında normalde seçilemeyen ve palpe edilemeyen ancak translüminasyon ile horizontal olarak röfle veren damara girişim planlandı. Turnike uygulanarak 24G intraket ile tek girişimde damar yolu açıldı (Resim 2). Ayrıca akıllı telefon flaşının açık kalması ile zaman içerisinde oluşan ısı değişiminin termal bir hasara neden olmaması için düzenli aralıklar ile kızılötesi termometre ile yüzey ölçümü yapıldı (Şekil 1). Hastanın operasyonu sorunsuz tamamlandı ve ekstübe edilerek YYBÜ’ne transfer edildi. Pediyatrik popülasyonda genel anestezi altında hareketsizlik ve normotermi gibi optimal koşulların sağlanabildiği durumlarda bile çoklu damar yolu girişim oranının %30 civarında olduğu gösterilmiştir. İnfantlarda damar yolunun zor açılması durumlarında gerçek-zamanlı ultrasonografi (USG) ve translüminasyon gibi tarif edilmiş bazı teknikler bilinmektedir. Ancak bu cihazların pahalı olması, birçok merkezin temin edememesi ve bazılarının ise pratik olmamasından dolayı kullanım alanları sınırlı kalmıştır. Ancak günümüzde hızla yaygınlaşan yüksek teknoloji ürünü akıllı telefonların bazı özelliklerinden tıbbi süreçlerde faydalanmak sıra dışı ve ilginç bir deneyim olabilir. Etkinliği, ucuzluğu ve pratikliği açısından uygulayıcılara kolaylık sağlayabileceğini düşünmekteyiz.
|