İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2019

S-171

TORAKOTOMİYLE YAPILAN REDO TVR (TRİKUSPID VALVE REPLACEMENT) VAKASINDA EREKTÖR SPİNA BLOĞU İLE İNTRAOPERATİF VE POSTOPERATİF ANALJEZİ YÖNETİMİ

Behiç Girgin, Halil İslamoğlu, Zeliha Aslı Demir,

Ankara Şehir Hastanesi, Anesteziyoloji Ve Reanimasyon, Ankara, Türkiye

GİRİŞ: Kardiyotorasik cerrahide epidural ve paravertebral analjezi yöntemleri yıllardır kullanılırken (1), ESB ilk olarak 2016’da uygulanmış yeni bir tekniktir (2). ESB; perioperatif opioid kullanımını kısıtlamakta ve postoperatif analjezide diğer invaziv tekniklere iyi bir alternatif olabilmektedir. Redo cerrahi daha fazla doku rezeksiyonu ve ağrıya neden olduğundan, bu yazıda amacımız torakotomiyle redo TVR yapılan bir hastada etkin ESB deneyimini sunmaktır. OLGU: 64 yaşında, 70 kg, ASA 3; 1994’te AVR (Aortic Valve Replacement), 2005’te mitral kommissürotomi ve 2008’de TVR yapılmış kadın hasta redo TVR amacıyla cerrahiye alındı. Preoperatif EKG’de atrial fibrilasyon ve riegrafide kostodiyafragmatik sinüslerin kapalı olduğu görüldü. Laboratuvar incelemesinde İNR: 1,28, aPTT: 35 sn, fibrinojen: 2,4 g/L, PTZ: 24,2 sn ve plt: 231000 idi. Standart kardiyak monitörizasyon sonrasında propofol, ketamin ve roküronyum kullanılarak 37 F sol çift lümenli tüp ile entübe edilmesinin ardından hasta sol lateral dekübitis pozisyonuna alınarak USG eşliğinde 20 ml % 0.5 lik bupivakain ile bilateral ESB yapıldı. Sağ torakotomi yapılmasından sonra TEE eşliğinde superior ve inferior vena cava’ya kanül yerleştirildi ve sağ atriuma kan akışı durdurularak çalışan kalpte TVR yapıldı. BİS değerleri ile anestezi derinliği 40-60 aralığında tutulan hastada anestezi idamesi sevofluran ve remifentanil ile sağlandı. Cilt kapanmasından önce 1 gr parasetamol ile 100 mg tramadol iv yapıldı. KVC yoğun bakım ünitesine entübe teslim edilen ve postoperatif 1. gün ekstübe edilen hastanın postoperatif 1. ve 2. günlerde VAS’ının 1-2 olduğu ve ek analjezik ihtiyacı duymadığı görüldü. Postoperatif 3. gün servise çıkarılan hasta 10. gün taburcu edildi. TARTIŞMA ve SONUÇ: Kateter konularak periferik sinir bloğu yapılmasının, daha uzun süreli analjezi sağladığı bilinmektedir; bunun yanında olgumuz redo vaka olduğu halde postoperatif analjezide ESB oldukça etkiliydi. Ayrıca, minimum perioperatif opioid gereksinimi kesinlikle ümit verici idi. Torakotomi ile kardiyak cerrahi geçiren bu tip hastalar için multimodal analjezinin bir parçası olarak tek enjeksiyon ESB’nin uygulanabileceği düşünmekteyiz.