Postoperatif derlenme ünitesinde analjezik kullanımının değerlendirilmesi
Neslihan Kuru, Menşure Kaya, Serpil Mete, Erdal Eskiçırak,
Sbü Dr Ay Onkoloji Eğitim Ve Araştırma Hastanesi
Ağrı mekanizmalarının daha iyi anlaşılması, postoperatif ağrı prevalansındaki farkındalığın artması ve ağrı yönetimindeki gelişmelere rağmen yetersiz kontrol edilen postoperatif ağrı yaygın, çözülmemiş bir sorun olmaya devam etmektedir. Ağrı yönetimi, sağlık hizmet kalitesini ve hasta memnuniyetini değerlendirmek için ana kriterlerden biridir. Akut ağrı yönetiminin hasta sonuçlarını iyileştirme konusundaki etkinliğini değerlendirmede hasta geri bildirimleri ve veri toplama / değerlendirme oldukça önemlidir. Bu nedenle postoperatif derlenme ünitesi verilerini inceleyerek ağrı yönetimimizi değerlendirmek istedik. Gereç ve Yöntem Postoperatif derlenme ünitesinde standart bakım ve monitörizasyon ile takip edilen hastaların gözlem formlarından ve anestezi takip formundan hasta ilk çıkış visüel ağrı skorları (VAS) 30 dk ara ile, sedasyon ve derlenme skorları, analjezik tercihi, bulantı-kusma ve hemodinamik veriler retrospektif olarak kaydedildi. Bulgular 188 hastanın verileri incelendi. Hastaların ortalama derlenmede kalış süreleri 78±36 dk idi. Ortalama VAS skoru VAS0 4,1±3,2 ve VAS1 4,2±2,9 olmasına rağmen jinekolojik operasyonlar sonrası VAS skorlarının en yüksek olduğu (sırası ile 8,1±1,4 ve 6,5±1,9) görüldü (p< 0,05). Jinokolojik operasyonlarda postoperatif analjezi amacıyla daha güçlü analjezikler (%61,1) tercih edildiği ve postoperatif daha fazla ek analjezik ilaç kullanıldığı saptandı (%88,9) (p< 0,05). Cinsiyet yönünden VAS skorları karşılaştırıldığında kadın cinsiyette VAS skorları anlamlı derecede yüksekti (p< 0,05). Postoperatif analzeji için en çok tercih edilen ilaçlar tramadol (%15,2), tramadol+parasetamol (%23,6) kombinasyonuydu. Hastaların %13’ünde bulantı, %42,9’unda ek analjezik ihtiyacı oldu. Hastaların %27’sinde meperidin, %7,3’ünde morfin ve parasetamo/NSAİ %6,8’inde tercih edilen ek analjezik ilaçlardı. Preemptif analjezi %62,2 ve intraoperatif analjezik kullanımı %75,7 idi. Hastaların hiç birinde postoperatif analjezi için periferik sinir bloğu veya epidural analjezi planlanmamıştı. Sonuç Sonuçlar multimodal analjezi, periferik blok ve epidural analjezi tercihi konusunda eksikliğimizi göstermiştir. Ameliyat sonrası ağrı yönetiminin hasta bakımının ayrılmaz bir parçası olduğu ve tedavi edilmeyen ağrının profesyonel yetersizliğin bir işareti olduğu unutmamalıdır. Ameliyat tipine ve beklenen ameliyat sonrası ağrı düzeyine bağlı olarak ağrı yönetimi prosedürleri için algoritmaların oluşturulması ve benimsenmesi gereklidir.
|