Robotik Yardımlı Dil Kökü Rezeksiyon Cerrahisinde Nazotrakeal Entübasyonun Direkt Laringoskopi ve Videolaringoskopi Yöntemlerinin Karşılaştırılması
Ayşe Çabukusta Acar, Ela Atmaca Kaplan, Hanife Karakaya Kabukçu,
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji Ve Reanimasyon Ad. Antalya, Türkiye
GİRİŞ: Obstrüktif uyku apne sendromlu (OSAS) hastalarda entübasyon güçlügü olasılığı yüksektir.Robotik yardımlı cerrahide nazotrakeal entübasyonun tercih edilmesi de, ayrıca ek sorunlarla karşılaşmamıza neden olur. Çalışmamızda robotik yardımlı dil kökü rezeksiyon cerrahisi planlanmış olan OSAS hastalarda nazotrakeal entübasyon için uygulanan direkt laringoskopi (DL) ve videolaringoskopi (VL) yöntemlerinin arasındaki entübasyon sürelerinin, başarı oranlarının ve glottik görüntü derecesi arasında fark olup olmadığının saptanması amaçlandı. GEREÇ ve YÖNTEM: Prospektif olarak 2017-2019 tarihleri arasında, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde etik kurul onayı alındıktan sonra, 18 yaş üstü robotik dil kökü rezeksiyon cerrahisi planlanmış OSAS tanılı hastalar çalışmaya dahil edildi. Çalışmada hastaların demografik verileri, komorbiditeleri, mallampati skoru, antropometrik ölçümleri (interinsizör, tiromental, sternomental mesafe, boyun çevresi), anestezi ve operasyon süreleri, OSAS skorları, peroperatif hemodinamik verileri kaydedi. Hemodinamik veriler entübasyon öncesi, entübasyon sonrası ve operasyon sonu baz alınarak sistolik ve diyastolik kan basıncı, orta arter basıncı, nabız, periferik oksijen saturasyonu ve end tidal karbondioksit basıncı olarak kaydedilmiştir. Ek olarak hastaların entübasyon süreleri, maske ventilasyon ve entübasyon kolaylığı, Cormack-Lehane derecesi, ilk girişim başarısı, entübasyon sayısı ve başarı oranları, Magill forseps kullanımı, tüp manipülasyonu ve eksternal manipülasyon uygulanıp uygulanmadığı, entübasyon sırasında kanama miktarı kaydedilmiştir. Postoperatif dönemde ise hastaların ekstübasyon süreleri ve reentübasyon oranları da kaydedilmiştir. BULGULAR: Çalışmaya 33 hasta dahil edilmiştir. Hastalar VL ve DL olmak üzere 2 gruba ayrıldı. Yapılan analizde ilk girişim başarısı ve magill forseps kullanımı DL grubunda daha yüksek bulundu. Diğer kaydedilen verilerde gruplar arasında anlamlı fark saptanmadı. (Tablo 1,2) SONUÇ: Çalışmamızın sonucuna göre, robotik yardımlı dil kökü rezeksiyon cerrahisi uygulanan hastalarda nazotrakeal entübasyon için uygulanan DL ve VL yöntemlerinin birbirine üstünlüğü gösterilememiştir.
|