YARA BAKIMINDA OZON VE NEGATİF BASINÇ YÖNTEMLERİNİN BİRLİKTE KULLANIMI
AA.KABALAK
1, A.CEYLAN
1, F.ARSLAN
1, B.BAYRAM
1, M.ŞİMŞEK
1
SB ANKARA ULUS DEVLET HASTANESİ 1
GİRİŞ: Enfekte, kaviter yaralarda debridman sonrası granülasyonu sağlamak, cerrahi yaklaştırma, greft uygulaması için yarayı hazırlamak amaçlı kullanılan negatif basınç son yıllarda kronik yara bakımında tercih edilen yöntemlerden biridir. Yarada oksijenasyonun sağlanması ve enfeksiyonun önlenmesi ile yara iyileşmesini hızlandıran ozonlu yağ uygulaması da yara bakımında giderek yerini almaktadır. AMAÇ: Yarada kanlanmanın artırılması için kullanılan negatif basınçlı kapama yöntemlerinin, enfekte yaralarda kapalı bir ortam yaratması, granülasyon dokusu oluşana kadar kanlanma ve oksijenasyonu yeterince sağlayamaması nedeniyle bu dezavantajları ortadan kaldıracağını düşündüğümüz ozonlu yağla birlikte kullanarak yara iyileşmesine katkı sağlamayı amaçladık. OLGULAR:Olgu 1. 38 yaşında, ventilatörde takip edilen ve sakral bölgede bası yarası olan kadın hastada yara bakımı ürünü uygulamalarıyla yeterli doku iyileşmesi sağlanamadı, kültürde Pseudomonas ve E.Coli üredi. Nekrotik alanların debridmanı sonrası yaraya ozonlu yağ ve negatif basınçlı kapama uygulandı. 5. gün kanlanmanın ve granülasyonun arttığı, dokuda ki anerobik kokunun olmadığı gözlendi, kültür negatif geldi. Olgu 2. 68 yaşında diabetik erkek hasta sağ ayak 3,4, ve 5. falankslarda diabetik yara nedeniyle gangren gelişen ve demarkasyon hattından amputasyon uygulanan hastanın yara kültüründe pseudomonas üredi. Kemik dokusu üzerinde yeterli granülasyon dokusu sağlamak, enfeksiyonu elimine etmek için ozonlu yağ eşliğinde negatif kapama uygulandı. 12. gün yara yerinde yeterli granülasyon dokusu gelişen, kültürde üremesi olmayan hastaya primer cerrahi yaklaştırma yapıldı. Olgu 3. 85 yaşında diabetik ve nöropatik, yatağa bağımlı hastada gelişen sakral ve her iki ayak topuğundaki bası yarasına ilk gün otolitik debridman uygulandı. Daha sonra ozonlu yağ ve negatif kapama ile tedaviye devam edildi. Kültürlerin 7. Gün negatif geldiği, granülasyonun ve kanlanmanın 22.gün yeterli olduğu gözlenerek yara yeri greft ile kapatıldı. TARTIŞMA: Diabetik yaralar ve bası yaraları yandaş sorunların, yaş faktörünün ve enfeksiyonun da etkisiyle geç iyileşen yaralar olup iyileşmediğinde de genel durumun bozulmasına ve primer hastalığın ilerleyerek mortalitenin artmasına neden olan son derece ciddi durumlardır. Enfeksiyon ve kanlanma azlığı doku iyileşmesindeki kritik faktörler olup bu kombine yöntemin iyileşme sürecine katkısı olabileceği düşündeyiz. SONUÇ: Hasta mortalitesi, morbiditesi ve maliyet açısından kronik yaralar hala karşımızda büyük bir sorun olarak durmakta, ideal bir yara bakım sistemi arayışı devam etmektedir. Uyguladığımız olgularda başarılı sonuçlar almakla birlikte bu yöntemin etkinliği konusunda daha geniş bir hasta grubunda yapılacak çalışmalara gereksinim vardır.
|